top of page

Hiç Merak Ettiniz mi? Alüminyumun Tarihçesi

Eski Yunanlılar ve Romalılar, alüminyumun tuzlarını, boyaların renklerini sabitleştirmede ve kan durdurucu olarak kullanmışlardır. Malum günümüz tıbbında hala kan durdurucu ve damar büzücü olarak kullanılmaktadır. Friedrich Wöhler’in, alüminyumu, 1827′de, susuz alüminyum klorürü potasyum ile karıştırarak ayrıştıran ilk kişi olduğu bilinirse de metal, o tarihten iki sene kadar önce, Danimarkalı bir fizikçi ve kimyacı olan Hans Christian Oersted tarafından saf olmayan bir formda üretilmiştir. Dolayısıyla almanaklarda ve kimya literatüründe Oersted’in adı alüminyumu bulan kişi olarak geçer . Fransız Henri Saint-Claire Deville, 1846′da, Wöhler’in metodunu, daha pahalı olan potasyum yerine sodyum kullanarak geliştirmiştir. Amerikalı Charles Martin Hall 1886′da, alüminyumun elektrolitik bir prosesle eldesine ilişkin bir patent başvurusunda bulunmuş, aynı yıl, Hall’un bu buluşundan bilgi portalı tamamen habersiz olmak üzere Fransız Paul Héroult da aynı tekniği Avrupa’da geliştirmiştir. Bu nedenle iki bilim adamının adı verilen Hall-Heroult prosesi, günümüzde alüminyumun cevherinden eldesinde bütün dünyada kullanılan temel yöntemdir.

Yerkabuğunda bol miktarda (%7,5 – 8,1) bulunmasına rağmen serbest halde çok nadir bulunur ve bu nedenle bir zamanlar altından bile daha kıymetli görülmüştür. Alüminyumun ticari olarak üretiminin tarihi 100 yıldan biraz fazladır. Alüminyum ilk keşfedildiği bilgi portalı yıllarda cevherinden ayrıştırılması çok zor olan bir metal idi. Alüminyum rafine edilmesi en zor metallerden biridir. Bunun nedeni, çok hızlı oksitlenmesi, oluşan bu oksit tabakasının çok kararlı oluşu ve demirdeki pasın aksine yüzeyden sıyrılmayışıdır.

Alüminyum, kimyasal aktivitesinin yüksek olması nedeniyle saf halde bulunmaz. Bu nedenle eldesi alüminyum silikat,demir oksit ve alüminyum silikat, demir oksit ve alüminyum oksitten oluşan boksit (bauxite) cevherinden yapılır. Bundan dolayı, metalik alüminyum hakkında orta çağ sonlarına kadar hiçbirşey bilinmiyordu. Aslında yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, yer kabuğunun % 7.9’u alüminyumdur ve kabuk içinde yaklaşık bilgi portalı 250 farklı alüminyum minerali vardır. Bu minerallerin en önemli grupları silikatlar ve oksit hidratlardır. Günümüzde alüminyum üretiminin en önemli bileşiği olan boksit bir alüminyum hidrattır. Kriyolit ise doğal olarak oluşmuş, alüminyum halojen bileşikler grubuna dahil bir mineraldir.

Featured Posts
Recent Posts
Search By Tags
Henüz etiket yok.
Follow Us
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
bottom of page